- Kongo’da bir kadının çocuk doğururken ölmesi çok kötüye yorulur, uğursuzluk sayılır. Kötülüklerden kurtulmak için doğan çocuğun da diri diri annesinin yanına gömülmesi istenir. Sakat çocuklardan kurtulmak, örneğin dereye atmak Kongo’da gelenektir.
Bazı gelenekler şiddetin içselleştirilmesine yardımcı olur.

Substitutes for My Father adlı sergisinde ataerkil bir ortamda dayatılan değerlere meydan okumayı hedefleyen eserler veren bir Fransız-Türk fotoğraf ve video sanatçısı Sarp Kerem Yavuz (1991-), Maşallah adlı serisinde geleneksel kültürün ve tutuculuğun yarattığı şiddetten, kimliksizleşmeden bahsediyor ve genel olarak kültürü ve bu kültürün ne kadar barışçıl olduğunu sorgulamayı amaçladığını söylüyor.
Fotoğraf: Based İstanbul
- Büyüyen erkek çocuk deli-kanlı olur: Taşkın davranışlarda bulunur ve bu normal karşılanır.
- Örneğin Bayburt’ta her mahalle veya köyün bir Delikanlı Başı vardır. Onun sözünden çıkılmaz. Mahalle dövüşü, delikanlı yaşamında önemli bir yer kaplar. Mahallelerin delikanlıları birbirleriyle uzun sopalarla dövüşür, dövüş uzun sürdüğünde büyüklerden takviye çağırılır, bazen ciddi yaralanmalar olabilir. Bu, ülkemizdeki delikanlı geleneğine bir örnektir.
- Genelde düğünlerde ve futbol şampiyonluklarında, yani kutlama için ateşlenen tüfek ve tabancalardan çıkan kurşunların yol açtığı yaralanma ve ölümler de gelenekler bölümünde anmaya değer kayıplarımızdır.
- Aile içi evlilikler Türkiye’de yaygındır. Bu tür evlilikler aileyi dışarıya kapalı tutar ve mülk, servet, kaynak ve soy dağılımını önler; kimliği korumanın bir yoludur. Aile içi evliliklerden sağlık sorunlu çocukların doğduğu bilinmektedir. Aile içi evlilikten doğan çocuklarda fenilketonüri adlı hastalık görülmektedir. Kalıtsal, metabolik (canlılarda enerjiyi sağlayan kimyasal değişimler yaratan) bir hastalık olan fenilketonüri, çocuğun beynine zarar verir ve çocuğun zekâ özürlü olmasına, sinir sistemini ilgilendiren daha birçok rahatsızlığa neden olur. Uzmanlar akraba evliliklerinin yüksek oranda yapıldığı Türkiye’de her 100 kişiden 4’ünün bu hastalık açısından taşıyıcı durumunda olduğunu bildirmektedir. ABD ve Avrupa’da bu hastalığın görülme oranı 30 binde bir iken, ülkemizde 6500’de birdir.
- Mardin’de avuç içine üç nokta şeklinde işlenen dövmenin uğur getirdiğine inanılmaktadır. Kocalarının kendilerine vurmaya yeltenmesi durumunda, kadınların avuç içindeki bu dövmeyi gösterdikleri, böylece kocalarının bu eylemden vazgeçtikleri beyan edilmiştir.
Leave A Reply